SENCE MERCAN KIRMIZISI ?

2012'nin renkleri açıklandı. Önemli boya markalarından AkzoNobel Marshall Boya, uluslararası çapta yürütülen araştırmalar sonucunda 2012'nin teması, renk paleti ve renklerini belirledi. 2012'nin teması, geçen yılın teması memnuniyetten ilham alan 'olasılıklar'.
Olasılıklar, memnuniyet üzerine kurulmakla birlikte, yeni seçeneklerin son zamanlarda yeniden talep edilen ve takdir etme noktasına gelinen her şeyin içinden açığa çıkarılmayı beklediğini ifade eden bir kavram. Olasılıklar, bu beklentiyi ifade ederken, aynı zamanda, neşe katan ve ilham veren fikirler de sunuyor.
Olasılıklar temasından yola çıkarak belirlenen yılın rengiyse mercan kırmızısı. Birçok insan için değişik şeyler ifade edebilen bu renk, AkzoNobel Marshall Boya Renk Paleti'nde, herkese, basit çözümler aramayı ve zihnini keşfedilmeyi bekleyen yeni fikirlere açmasını hatırlatıyor. 

Birçok simgesel özelliği dolayısıyla tüm dünyada saygı gören bir renk olan kırmızı, 

Çin'de talihle ilişkilendirilirken, 

Hindistan'da evlilikle gelen mutluluğa ve anlayışlı olmaya işaret ediyor.

Batı toplumlarının çoğundaysa kırmızı, tutkunun, kudret ve şenliklerin rengi. 

Değer ve anlam bildirmek için mükemmel bir araç olan kırmızı, kendini görmezden gelemeyeceği için insanları tehlikeye karşı uyarmada da kullanılıyor.

Kaynak :  http://www.aksam.com.tr/moda-dunyasindan-son-haberler--92432h.html

Bence ; duavarda güzel durmuyor,açık renkleri daha çok seviyorum duvarda.Ama objelerde seviyorum mercanı,kırmızıyı.Arabada bitiyorum.Kırmızı gerçekten de enerji veriyor.SENCE ?

METROBÜSE YAKIŞIR

Ali Biçim, iyi bir komedyen . Okan Bayülgen'de çıkıyor.Vermek istediği mesajı çok iyi veren bir arkadaşımız. Bunu bilerek mi yapıyor bilinmez ama gerçekten takdire şayan.SÖZLERE DİKKAT, İYİ SEYİRLER ;)

ÇOCUK YAZAR

Tam da dün çocukların gelişimi hakkında bir film izledim. Filmin adı "TAARE ZAMEEN PAR" , Türkçe adı :" YERDEKİ YILDIZLAR".Film , harfleri sayıları algılama problemi yaşayan bir çocuğun çevresi ve ailesi tarafından tembel gerizekalı muamelesi görür. Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatıyor.Öğretmenlerin ve ailelerin izlemesi gereken bir film.Bu filmde "HER ÇOCUK ÖZELDİR" mesajı vardı.bunun üstüne bu projeyi görmek paha biçilemez.

Çocukların kendilerini ifade etmesi çok önemli.Hatırlıyorum ben de küçükken kendimi sanatta aradım.Resim çizdim,şiir yazdım,karikkatür çizdim.Hatta babama tutturdum bana şu yazarken ses çıkartan daktilolardan al diye, gazetede gördüğüm hikaye yarışmasına katılmak için .Anneme yazdığım şiirle ödül aldım,resimde ödül aldım .Şimdi de tiyatroya merak saldım,çocuk tiyatrosunda görev almak istiyorum.Eeee söz konusu ifade etmek olunca tutmayın beni.

Neyse çok uzattım :)

Proje sahipleri kendilerini şöyle tanıtmaktalar :

"Onlar geleceği yazıyor!"
Bir grup İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi olarak bizler Çocuk Yazarlar adı ile bir proje gerçekleştirmek düşüyle yola çıktık. Bu düş, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları kapsamınca değerlendirilip onay alınca gerçeğe dönüşme imkanı buldu. Bu proje ile yardıma muhtaç çocukların iletişim ve kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilerek toplumda en iyi şekilde yer almalarına bir nebze de olsa katkıda bulunmanın yanı sıra çocukların hayal güçlerini geliştirmek, edebiyata karşı ilgilerini uyandırmak ve canlı kılmayı da amaçlıyoruz.Çocuk Yazarlar Projesi ile ana hedefimiz yardıma muhtaç çocukların toplumda en iyi şekilde yer alması ve kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilmesi.İletişim adresleri : 

http://www.cocukyazarlar.com/.

 Etrafına bak belki bir çocuğun HAYELİNİ GERÇEKLEŞTİRİRSİN ;)

SEN DE DESTEK OL

Daha yeni bir sosyal girişim.Sitenin sloganları :

Türkiye’de 2011 yılında 3,5 – 4 MİLYAR TL civarında reklam harcaması yapıldığı tahmin ediliyor.
Türkiye’nin en önemli sorunları ile uğraşan en büyük STK’ların bütçeleri ise birkaç milyon TL.
Ekle Destekle reklama harcanan paradan STK’lara pay almaya çalışıyor.
Ekranınızdan sadece bir satır verip Ekle Destekle kullanın ki bunu beraber başaralım.Ya da o bir satırı vermeyin, beraber başaramayalım demekteler.

+1 Sosyal Adım’ın ilk projesi olan Ekle Destekle’yi ücretsiz olarak bilgisayarınıza güvenle indirerek, internette geçirdiğiniz süre boyunca destek vermek istediğiniz sosyal projeye hiç para ödemeden maddi kaynak sağlayabiliyorsunuz. Desteğinizi sürdürmek için dikkat etmeniz gereken tek şey ise Ekle Destekle’yi indirdiğiniz internet tarayıcısı ile internette gezmek.BİRŞEY KAYBETMEZSİNİZ YAHU !

İletişim Bilgileri :

http://ekledestekle.com
http://facebook.com/arti1sosyaladim
http://twitter.com/arti1sosyaladim
http://friendfeed.com/arti1sosyaladim

OLMAZ MI BE ?

Bu haberi kütüphaneler hakkında yazı arayınca burada gördüm.

İngiliz sinemasının  olmazsa olmaz kırmızı telefon kulübesi.Bu telefon kulübesi İngiltere'nin simgesi gibi birşey.

 Habere geçecek olursak ; İngiltere'de telefon kulübesini kütüphaneye dönüştürmüşler .Gerçekten muhteşem bir geri dönüşüm. Şu anda bu küçük  kütüphanede 100'un üzerinde kitap varmış ve bir o kadar da DVD ve CD varmış.Kitapların konu yelpazesi ise geniş... Yemek kitapları, seyahat kitapları, klasikler var imiş.

Ben bunu facebookta paylaştığım da bana şöyle yorum yaptı : "Yalnız bizim ülkede olsa bunlar kapılıp pazarda satışa sunulurdu." Katılsam mı katılmasam mı bilemedim.Kitap okumaya gelince vasat durumdayız. Öğrenci bile bazen oku oku nereye kadar diyor şaşıyorum. Umarım bu sayı ve bilinç çoğalır.

Bu haberi gördüğüm hafta bir haber görmüştüm .Bir adam izinsiz ağaç kesiyor, ona para  ve kitap okuma cezası veriliyor.Adam kitap okuma cezasına  Allah razı olsun diyor.İlkokulda bu bilinç bir zorunluluktu.Çünkü hoca artı veriyordu.İlkokul hocalarının ve ailenin bu bilinci aşılamada rolü büyük.

Bu arada  Türkiye'de kitap okuma oranı %5, gazete okuma oranı %27, yolda otobüste bir başkasının okuduğu kitabı, gazeteyi çaktırmadan okumaya calışma oranı %95 miş.. :)))) 

Kitap okuma oranı %25 lere ulaşır belki, OLMAZ MI BE ?

HMM BEN

Merhaba,

Bu blogu kurma nedenime geçmeden önce size Serdar Kuzuoğlu'nun sosyal medaya üzerine yazdığı bir yazıdan kesit sunmak istiyorum.

"Biz yakın tarihe kadar birçok şeyin hasretiyle yaşadık. Kendimizi sahip olduklarımızla tanımlıyoruz. Otomobilimiz, telefonumuz, evimiz hepsi bir mesaj veriyor. Ve bu mesajlar üzerinden iletişim kuruyoruz. İnternet de bunun vesilesi oldu. İnsanlar gittiği konser ya da mekanı, satın aldığı bir şeyi, beraber olduğu insanı bile teşhir malzemesi olarak kullanıyor. İnsanların kendini tanıtma şekli bile bir pazarlama metoduna dönüştü.  Bu var olma savaşı..." Ben de okuduklarımı, öğrendiklerimi paylaşıp var olma savaşı vermek istiyorum.Kendimi tanımlamak istiyorum.Kısaca buna insanoğlunun konuşma isteği diyebiliriz.

 Hadi o zaman hep birlikte fiziken veya zihnen her gün yeni bir sayfa açalım ve ona güzel şeyler yazalım. Evet çevrenizde çok fazla olumsuz etki olduğunu biliyorum ama yapabilirsiniz. Ben de aynı dünyada yaşıyorum sizinle. Ben bu hop kültür içinde herşeye rağmen, "bunda da vardır bi hayır" diyerek.. Yaşamayı çok seven, dünyadaki en değerlisi ailesi olan, sulu gözlü ama genelde gülen, 6 milyar içindeki mutlu kesimden biriyim işte : )) Daha ne olsun ; ) . VE ARTIK SİZ DE KENDİ DÜNYANIZI KENDİNİZ YARATIN. Kolay gelsin.